23 Ağustos 2012 Perşembe

çelişki

insanlar hem çok karmaşık olduklarına dair atıp tutar, sonra da neden anlaşılamamaktan yakınırlar?

18 Ağustos 2012 Cumartesi

yalnızlık

bir kitaba dair, bir filme dair, bir resme dair, bir çiçeğe dair konuşabileceğim bir can olsun istemek hayatımda, çok şey midir? belki de çok şeydir. herkes değil midir ki aynı şeyi isteyen? bir can...

15 Ağustos 2012 Çarşamba

öykü

dün gece çok güzel bir hikaye yazdım kafamda. cümleler öyle hızlı akıyordu ki, bir an bile ara veremedim. kayıt altına alamadım. şimdi de hiçbir şey hatırlamıyorum.

3 Kasım 2011 Perşembe

hrrr

havanın güneşli ve soğuk olmasına sinir oluyorum.
havanın güneşli ve sıcak olmasına da sinir oluyorum.
havanın güneşli olmasına sinir oluyorum.

dehşet

geçenlerde -24 şehit haberlerinin sonrasında- ekşi sözlükte "midye yemiyorum param pkk'ya gitmiyor" başlıklı bir entarinin (:)) altında yazan yorumlardan biri beni dehşete düşürdü. "öğretmenim. türkçeyi belli aksanlarla konuşanları sınıfta bırakıyorum" diye yazmış. yaklaşık 10 saniye ekrana bakakaldım öylece. idrak etmeye çalıştım ama edemedim hala.

ayrılık valsi

"Bu ülkede insanlar sabahlara saygı göstermiyorlar. Uykularını bir balta vuruşuyla kesen bir çalar saatle kendilerini kabaca uyandırtıyorlar ve hemen uğursuz bir aceleciliğe bırakıyorlar kendilerini. Bir şiddet hareketiyle başlayan bir günün daha sonra ne olabileceğini bana söyleyebilir misiniz? Çalar saatlerinin her gün küçük bir elektrik şoku geçirttiği bu insanların başına ne gelebilir? Her gün şiddete alışıyorlar ve her gün zevki unutuyorlar. Bir insanın yaradılışını oluşturan, inanın bana, bu sabahlardır."

Milan Kundera, 1994, Ayrılık Valsi. Can Yay.

allende

"Dünya yanımdan geçip gidiyordu, işin tuhafı da ben buna hiç aldırmıyordum. Hiçbir tutkum yoktu. Kazanç peşinde de değildim, üstünlük peşinde de. Beni rahat bıraksınlar istiyordum, elimden geldiğince az parayla geçiniyor, hayatın akışına kapılmış sürüklenip gidiyordum. Büyük düşlerimi görmüştüm zaten. Beni bir yere götürmemişti o düşler, şimdiyse yeni düşler düşünemeyecek kadar bitkindim. Bu kez bayrağı bir başkası taşısın diyordum. Ben onu çok uzun zaman önce düşürmüştüm yere, eğilip kaldırmaya değmezdi."

Paul Auster,1996, Vertigo. Can Yay.